Yazılıkaya / Midas Kale’de, Fransız Arkeoloji Enstitüsü adına Albert Gabriel tarafından ilk sistemli arkeolojik kazı çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. İstanbul Fransız Arkeoloji Enstitüsü Müdürü, sanat tarihçisi ve mimar olan Albert Gabriel 1936 yılında Yazılıkaya’da ilk sondaj kazılarının ardından, 1937 yılında Atina’daki Fransız Arkeoloji Enstitüsü’nden Arkeolog olarak görev yapmakta olan C. H. Emile Haspels’ı kazılara katılması için davet etmiştir. Haspels, 1939 yılına kadar devam eden kazılarda arazi başkanlığı görevini üstlenmiştir. Bu çalışmalar sırasında anıtların çevresi, sarnıçlar ve ovaya doğru inen merdivenlerin temizliği yapılıp, Midas Platosunun kuzeydoğu kesimindeki yerleşim birimleri ve çok sayıda Phryg seramiği gün ışığına çıkartılmıştır.
1939 yılında İstanbul Üniversitesi asistanlarından Arkeolog Halet Çambel kazı ekibine dahil olmuştur ve Pişmiş Kale’de sondaj çalışması yapmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda kalenin, Phryg Döneminde vadiyi gözetleme amaçıyla kullanılan önemli kalelerden biri olduğu anlaşılmaktadır.
II. Dünya Savaşı’nın ardından, 1946 yılında C. H. E. Haspels, aralıklarla 1958 yılına kadar devam eden yüzey araştırmaları yapmış, bu çalışmalarea Pişmiş Kale’nin mimarı planı ortaya çıkarılmıştır.
Hattuşa (Boğazköy ) kazı başkanı Kurt Bittel 1839 yılında Yazılıkaya / Midas Şehri’ni ziyaret etmiş ve kaya anıtlarını incelemiştir.
II. Dünya Savaşı nedeniyle ara verilen kazılar, 1948 yılında İstanbul Fransız Arkeoloji Enstitüsü adına yeniden başlar. 1951 yılına kadar süren kazıların arazi başkanlığını Halet Çambel yürütür. 1948- 1951 yılları arasında alanda tespit edilen İlk Tunç Çağı Mezarlığında Halet Çambel tarafından kazı çalışmaları yapılmıştır.
1970 yılında, Yazılıkaya/Midas Kale’de Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü Restorasyon Bölümü adına Ankara Müzesinden Gürkan Toklu başkanlığındaki bir ekip tarafından temizlik çalışmaları yapılmıştır. Çalışma sırasında kalenin batısında toprak çökmesi sonucu ortaya çıkan kaya mezarının çevresi açılarak temizlenmiştir.
Yazılıkaya/Midas Kale’de 1990 yılına kadar herhangi bir arkeolojik çalışma yapılmamıştır. Eskişehir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü tarafından M. Fuat Özçatal başkanlığında 1990-1991 yıllarında onarım ve temizlik çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda sarnıçların içi temizlenmiş ve çok sayıda seramik parçası bulunmuştur. Bu çalışmalar dışında Vadi’de Hellenistik ve Roma Dönemleri’ne tarihlendirilen Dor düzeninde tapınak cepheli Gerdekkaya Mezarı Anıtı restore edilmiştir.
1992-1993 yılında Eskişehir Arkeoloji Müzesi Müdürü Metin Pehlivaner başkanlığında bir ekip tarafından Yazılıkaya/Midas Kale’de ve Han yeraltı yerleşiminde temizlik çalışmaları devam etmiştir. Yazılıkaya’da aşağı şehrin kuzey ve batısında anakaya oyularak yapılmış olan sarnıçlar, akropol sarnıçları ve sarnıçları birbirine bağlayan merdivenlerdeki dolgu toprağı temizlenmiştir. Bu temizlik esnasında dolgu toprağında ağırşaklar ve çok sayıda gri renkli seramik parçası ele geçmiştir. Yazılıkaya/Midas Kale’de 1998 yılında, Kale’nin batısında yer alan Frig kaya mezarı da restore edilmiş, ayrıca “F” sarnıcında temizlik çalışmaları yapılmıştır.
Frigya’nın merkezi konumundaki Eskişehir ili, Seyitgazi ve Han ilçeleri arasında yer alan Yazılıkaya/Midas Vadisi’nde, 71 yıl aradan sonra 2022 yılında yeniden başlatılan kazılar, bölgenin çok katmanlı yerleşim karakterini ortaya koymuştur.
Çalışmalar, 09.08.2022-15.10.2022 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Kazı çalışmaları, Frig Kaya Altarı’nın doğusunda, 1930’lu yıllarda Fransız Arkeoloji Enstitüsü tarafından kazılmış alanda yürütülmüştür. MÖ 7.–6. yüzyıllara tarihlenen Frig seramikleri ile MS 1.–2. yüzyıl Roma buluntuları ele geçirilmiş; Agdistis kültüyle ilişkili tapınım alanına ait mimari kalıntılar, Kazı sırasında kuzeydoğu-güneybatı yönlü bir duvar hattı, sıkıştırılmış toprak zemin, kül tabakaları ve ocak kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Elde edilen veriler, alanın MS 2.–3. yüzyıllara kadar kullanıldığını göstermektedir. sıkıştırılmış toprak zemin, kül tabakaları ve ocak izleri tespit edilmiştir.
Kazı alanı ve buluntular, klasik yöntemlerin yanı sıra dijital tekniklerle belgelenmiştir. Seramikler el çizimleriyle kaydedilmiş, fotoğraf ve drone görüntüleri Agisoft Metashape yazılımı aracılığıyla işlenerek plan ve kesit çizimlerine dönüştürülmüştür.
Midas Vadisi’ndeki anıt ve yapıların korunması amacıyla riskli bölgelerde geçici güvenlik önlemleri alınmış; konservasyon çalışmaları için Ankara ve Kütahya’dan uzman ekiplerle ortak değerlendirmeler yapılmıştır. Ayrıca ziyaretçiler için tehlike oluşturan sarnıçlar çevrilerek koruma altına alınmıştır.
Sonuç olarak, 2022 yılı kazıları, Yazılıkaya/Midas Kale’nin Frig, Hellenistik ve Roma dönemlerindeki kullanım sürekliliğini belgeleyen önemli arkeolojik, mimari ve dijital dokümantasyon verileri sağlamıştır.
Yazılıkaya/Midas Kale’de 2024 yılı kazı çalışmaları 16 Temmuz–9 Ekim tarihleri arasında yürütülmüş; çalışmalar arkeolojik kazılar, sur araştırmaları ve kazı evi düzenlemeleri olmak üzere üç ana başlıkta toplanmıştır.
Agdistis Kutsal Alanı’nda, Frig Kaya Altarı’nın güneyinde 10×10 m boyutlarında açılan plankarede yürütülen kazılarda, Orta Phryg Dönemi’ne tarihlenen mimari kalıntılar, ocak düzenlemeleri ve ritüel kullanım izleri ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca altarın kuzeydoğusunda kaya platformu üzerinde dört adet kaya çanağı ile Ana Tanrıça Matar’a ait ait bir kaya idolü tespit edilmiştir. Bu buluntular, alanın ritüel karakterini ve kutsal işlevinin Geç Hellenistik–Roma Dönemleri’nde de sürdüğünü göstermektedir.
Sur araştırmaları kapsamında, platonun güneyinde ve Agdistis Kutsal Alanı’nın doğusunda iki ayrı sondaj gerçekleştirilmiştir. Bu alanlarda tespit edilen düzgün kesme taş örgülü duvar hatları, kalenin savunma sistemine ait olabilecek mimari kalıntılara işaret etmektedir.
Kazı evi çalışmaları ise Eskişehir İli Seyitgazi İlçesi Çukurca Mahallesi’nde, eski köy okulunun tahsis edilip restore edilmesiyle tamamlanmıştır.
Sonuç olarak, 2024 yılı kazıları Orta Phryg’den Roma Dönemi’ne uzanan sürekliliği belgeleyen mimari ve küçük buluntu verileriyle, Yazılıkaya/Midas Kale’nin hem ritüel hem de savunma işlevlerini ortaya koymuştur.